Mide Kanaması Belirtileri ve Tedavisi

Mide kanaması, genellikle mide çeperindeki hasar sonucunda ortaya çıkar. İlk aşamada tespit edilemeyen mide kanaması ilerlediğinde yoğun kan kaybına neden olabilir. Mide kanaması, hastada kanamanın miktarına göre farklı belirtiler gösterebilir. Hastalarda kan veya kahve telvesine benzer kusma, dışkıda siyahlaşma veya dışkının yumuşak kıvamlı olması durumunda vakit kaybetmeden bir sağlık kurumuna başvurmaları önerilir. Mide kanaması sadece mideden değil, yemek borusunda, mide çıkışında olan on iki parmak bağırsağından da kaynaklanabilir. Mide kanaması bir yaradan, bir ülserden veya herhangi bir damardaki çizilme ya da yırtılmadan olabilir. Eğer hastada mide kanaması şüphesi varsa, ilk olarak hastanın yaşamsal fonksiyonları kontrol edilmelidir. Tansiyonun düşük olması, bilinç bulanıklığı, nabız yüksekliği gibi problemler olursa, acilen hastanın damar yolu açılarak, kan ve serum nakli yapılmalıdır. Mide kanaması olduğuna dair belirtiler olursa, hastanın kendini toparlaması için damardan asit baskılayıcı ilaçların verilmesi de faydalı olabilir. Hasta kendini toparladığında, mide kanamasının neden olduğunun tespiti için hemen gastroduodenoskopi yapılmalıdır. Yapılacak müdahaleler mide kanamasını durdurmazsa, cerrahi girişimde yapılabilir.

Kronik ve ani gelişen mide kanaması belirtileri ise:

Aspirin Kullanımı: Düzenli kullanılan aspirin, naproksen, ibuprofen gibi ilaçların da mide kanamasına neden olduğu bilinmektedir. Çünkü bu ilaçlar sindirim sistemini tahriş ederler. Bu ilaçların dışında romatizma ilaçları da mide kanamasına neden olabilir.

Kanser: Mide kanamasının bir nedeni de kanserdir. Toplumda 65 yaş ve üzeri kişilerde mide kanseri riski artar. Ayrıca mide iltihapları, sigara alışkanlığı, mide ameliyatları, ailede mide kanseri öyküsünün olması, daha önceden başka bir kanser hastalığına yakalanma gibi etkenler de mide kanseri riskini yükseltir.

Mide kanaması nedenleri arasında gastrik varis, asit reflüsü, keskin cam gibi maddelerin yutulması, mide duvarındaki büyük damarlarda delinme, trombosit yüksekliği gibi etkenler de yer alır.

Mide kanaması aslında bir hastalık değildir. Bunun ortaya çıkması bir belirti olarak kabul edilir. Bu yüzden tedavide öncelikle mide kanamasına neden olan etken tespit edilmelidir. Yoğun mide kanaması durumunda hasta hastaneye yatarak tedavi edilmelidir. Çünkü %40 oranında kan kaybeden hastaların şoka girmesi kaçınılmazdır. Aşırı kanamada hastanın midesinin yıkanması söz konusu olabilir. Mide kanaması tedavisinde izlenen yollar ise:

Yaranın Kapatılması: Kanamaya yol açan yaranın kapatılması için, lazer, koterle yakma, pens atma, elektrik verme gibi bazı endoskopik müdahaleler yapılabilir. Son derece güvenli olan bu yöntemler sayesinde hızla yara kapatılabilir ve hastanın iyileşmesi sağlanabilir.

İlaç Tedavisi: Doktor önerisiyle kullanılan ilaçların etkisi mide asidinin azaltılması, midenin besinlerden, kan pıhtısından arınması, asit salgılamayı azaltacak şekilde olur. Eğer iltihap varsa antibiyotikli ilaçlar da kullanılır. Mide ülseri nedeniyle mide kanaması olursa hastaların beslenmesinde sebze ve meyveye ağırlık vermesi, lif oranı yüksek besinleri tüketmesi tavsiye edilir. Sigara içmemeleri, kanamaya yol açacak aspirin gibi ilaçların kullanılmaması gerekir.

Cerrahi Tedavi: Mide kanaması için nadiren de olsa ameliyat yapılması gerekebilir. Bunun için farklı operasyonlar yapılabilir. Bunlar arasında mide asidi üretilmesini azaltmak için vagotomi ameliyatı ya da mide asidinin azaltılmasını sağlayan antrektomi ameliyatı en yaygın uygulanan operasyonlar arasındadır.